Günlük hayatımızda yemek aslında basit gibi gelsede iştah ve doygunluk uzun yıllardır üzerinde araştırma yapılan ve tam anlamıyla bilinmeyen bir olaydır. Yemeğe başlamada, öğretilmiş davranışlar, vücuttan gelen uyarılar, psikolojik etkiler, besinin görünümü, kokusu, lezzetli, sosyal ortam ve çevre değişiklikleride etkindir ve bunun hiçbirinin hormonlarla etkisi yoktur. Ve insanlar açlık hissi duymadanda yemek yiyebilir. Yemekle ilgili olan açlık, tokluk ve iştah kavramlarını tanımlayacak olursak;
İştah; açıklaması oldukça zor bir kavramdır. Açlık veya doğuştan gelen bir yeme içgüdüsü iştahın bir yönüdür.
Açlık veya iştah vücut kimyasallarının artmasından ortaya çıkmaktadır.
Açlık; içten gelen besin alımını uyaran bir işarettir.
Tokluk ise; organizmanın doyma noktasına gelmesiyle besine ihtiyacın olmadığının işaretidir.
Aslında yemeğe başlamamız daha çok öğrenilmiş bir olaydır. Yemeğin sonlandırılması ise hormonlarla sağlanır. Tokluk hissinde ise yemeğin içeriği önemlidir. Mesela protein içeriği fazla olan besinle tokluk hissini arttırır.
Açlık, tokluk sırasında salgılanan hormonlar insanların neden yemek yediği, bu hormonlarla ancak kısmen açıklanmıştır.
İnsanlar vücut ihtiyacı duyduğu için, psikolojik nedenlerle yemek yerler. Birçok hormon açlık ve tokluk hissi yaratmaktadır.
Yapılan araştırmalarda kalın barsaktan salgılanan PYY3-36 isimli hormonun doygunluk hissi verdiği, mideden salgılanan ghrelin hormonu ise yemekten önce kanda hızla artarak yemeyi başlattığını göstermiştir.
İnsanların bazıları tok olsa da yemeyi devam ettirdiği gibi stresli, huzursuz, ve üzgün olduğunda da yemek yiyerek kendini mutlu hissetmektedir.
Peki iştahı azaltmak ve kontrol altına almak için neler yapabiliriz ve neler yiyebiliriz?
Yeme isteğinin kontrol altında tutulması, atıştırma krizinden kurtulmak için sağlıklı karbonhidratlara yönelmek, bol bol su içmek, yiyecekleri iyice çiğnemek ve yemeği 15-20 dakikaya yayarak yemek gerekmektedir.
Özellikle rafine şekerlerin veya beyaz ekmek, beyaz pirinç gibi kan şekerini hızlı yükseltip insülin hormonunun salgılanmasına yol açan besinlerin yenmesi hızlı ve tekrar acıkmaya neden olur. Bu besinlerin yenmesiyle kanda yükselen insülin hormonu kan şekerini daha fazla düşürerek açlık hissi duymamıza neden olmaktadır.
Bu nedenle daha çok kepekli ekmek, tam buğday ekmeği, kepekli makarna, bulgur pilavı, yulaf gibi kompleks karbonhidrat besinler tercih etmemiz gerekir.
Su içmenin kişinin kendini tok hissetmesi açısından önemlidir. Birey susuz kaldığında da açlığa benzer sinyaller verdiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle açlıkta belli miktarda su içilerekte açlığımızı bastırabiliriz.
Protein içeren besinler karbonhidrat ve yağlara göre daha çok tutar. Bu sebepten protein içeriği yüksek olan besinler iştahı azaltır.
Triptofan proteinlerin bir bölümünde bulunan bir çeşit aminoasittir. Triptofan vücutta seratoninin oluşmasında görev alır ve seratonin de iştah hissini azaltır. Özelliklede muz, avakado da bulunur.
Krom mineralide insülin dengesinde önemli görevi vardır. Krom kan şekerini dengelediği için iştahı azaltır. Krom ihtiyacımızı karşılamak içinde fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler yiyebiliriz.
Kaynaklar
1.Sainsbury A, Cooney GJ, Herzog H. Hypothalamic Regulation of Energy Homeostatis. Best Pract Res Clin Endocrinol Metab 16:623-637,2002.
2.Batterham RL, Cowley MA, Sloom CJ, Herzog H, et al. Gut Hormone PYY (3-36) Physiologically İnhibits Food İntake.Nature 418:650-654, 2002.
3.Özata M. Doğru Beslen Formda Kal Epsilon Yayın, İstanbul, 2004
4.Saçaklı H. Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam, Kelebek Yayınevi, İstanbul, 2004
DYT.ELİF KÜÇÜK
BESLENME VE DİYET UZMANI